Mors alfabesi, ilk
kez 1832'de telgraf ile ilgilenmeye
başlayan Samuel Morse tarafından 1835 yılında oluşturuldu ve 1837'de
ise ilk
kez kullanıma başlanıldı. 1840 yılında da patent için başvuruldu. İlk
hat
Baltimore, Maryland ile başkent Washington arasında kuruldu. İlk mesaj
incilden
bir cümleyi içerirken, gönderim tarihi ise 24 Mayıs 1844 idi. Orjinal
mors kodu
kısa ve uzun sinyallerin kombinasyonunun bir sayıya karşılık
gelmesinden oluşmuştu.
Her sayı da bir harfe karşılık geliyordu.Ancak Morse'un bulduğu
sistemin
kullanımı kolay değildi. Alfred Veil ile bu konu üzerine ortaklaşa
çalışmaya
başlayan Morse, bir süre sonra Veil'in önerdiği sistemin daha basit bir
sistem
olduğuna ikna oldu. Veil'in sisteminde kısa ve uzun sinyallerin yanı
sıra
duraklamalar da kullanılıyordu. Bu sistem daha sonra Amerikan Mors Kodu
olarak
isimlendirildi. Mors kodu birçok değişik metod ile iletilebilir. Mors
alfabesi
sesli olarak iletilebilmesinin yanı sıra, radyo sinyallerinin açılıp
kapatılmasıyla, telegraf tellerinden geçen elektrik akımıyla, mekanik
yolla ya
da görsel (ışıkların yanıp sönmesi gibi) yollarla da
iletilebilmektedir. Sistem
genel olarak Mors kodu olarak adlandırılsa da uygulamada İngiliz
alfabesi ve buna
bağlı noktalama işaretlerini ifade etmek için iki farklı tür mors kodu
kullanılmaktadır. Bunların birincisi olan Amerikan Morse kodu
genellikle
telgraf sistemlerinde kullanılırken, Uluslararası Morse kodu ise
araları
görmezden gelerek sadece kısa ve uzun sinyallere göre çalışır. Telgraf
şirketleri ise mesajların uzunluğundan şikayetçilerdi. Bunun üzerine 5
koddan
oluşan kısaltmalar geliştirildi.
Örneğin;
AYYLU
: Mesaj düzgün anlaşılamadı, tekrar gönderin
LIOUY
: Neden soruma cevap vermediniz?
Amerikan
Mors Kodu
Ticari amaçlar için
günümüzde kullanılmamaktadır. Kimi
kaynaklarda "Demiryolu Morsu" diye anılır. Kısa ve uzun sinyallerin
yanı sıra ara sıra da boş aralar kullanılmaktadır. Bu tür mors alfabesi
karada
telgraf telleri üzerinde haberleşen telgraf operatörleri için
geliştirilmiştir.
Günümüzde demiryolu müzelerinde görülebilmektedir.
Kodun en eski hali
Morse kodu ile haberleşen operatörlerin
birbirleri ile anlaşanabilmeleri için geliştirilmişti. İlk günlerde
operatörler
sadece iki tane ses duyarlardı: Klik ve klak sesi. Tuşa her basış klik,
tuştan
parmağın çekilmesi ise klak sesini yaratıyordu. Ancak bu sistemi düzgün
olarak
kullanabilmek çok zordu. Örneğin, operatörün A(. -) sesini
gönderebilmesi için
"klik klak" yapması gerekiyordu. Birçok telgraf operatörü önceleri
demiryollarında daha sonra Western Union ile haber ajanslarında
çalışıyordu.
Ünlü bilim adamı Thomas Edison da gençlik yıllarında telgraf
operatörlüğü
yapmıştı.
Modern
Uluslararası Mors Kodu
Modern Uluslararası
Mors Kodu, 1848 yılında Alman Friedrich
Clemens Gerke tarafından geliştirildi. Bu kodu türü ilk kez Hamburg ile
Cuxhaven arasında Almanya'da kullanıldı. 1865 yılına dek bir takım
küçük
değişiklikler yapıldı ve aynı yıl Paris'teki Uluslararası Telgraf
Konferans'ında Uluslararası Mors Kodu olarak kabul edildi.
Bu mors kodu halen
yürülükte olan koddur. ITU (Uluslararası Telekomünikasyon Birliği)
tarafından
kabul edilmiştir.
Mors Kullanmanın
Avantajları
Mors kodu radyo
cihazları ile yayınlanmak istenildiği zaman
diğer radyo bazlı iletişim cihazlarından daha basit bir düzenek olması
yeterlidir. Yüksek cızırtılı, düşük frekanslı ortamlarda bile
rahatlıkla
kullanılabilmektedir. Bir diğer avantajı da daha düşük bant genişliğine
ihtiyaç
duymasıdır. Örneğin sesli iletişimde 100-150 Hz aralığı kullanılırken,
Mors
kodu için tek taraflı 4000 Hz yeterli olmaktadır.
Mors alfabesinin
geliştirilerek kullanıldığı bir diğer alan
ise Q kodlarıdır. Amatör radyocular, sık kullandıkları mesajları
kısaltıp Q kodları
haline çevirmişlerdir. Radyo frekansı üzerinden haberleşmelerinde bu Q
kodlarını kullanırlar.
Bunun dışında mors
alfabesi ile haberleşme yazılı
mesajlaşmadan daha hızlıdır. Hatta bazı cep telefonu üreticileri mors
alfabesi
uyumlu cep telefonu üretiyorlar.
1991 yılında Amerika
Birleşik Devletleri'nde FCC'nin Amatör
Radyocu lisansını alabilmek için dakikada 5 kelimeyi Mors alfabesi ile
alıp,
göndermek gerekliydi. 2000 yılına kadar Amatör radyo lisanslarının en
üst
seviyesi olan extra class için bu rakam 20 kelimeye kadar çıkıyordu.
2000
yılından itibaren bu lisans için de 5 kelime yeterli kılındı.
2003 yılında ise
Dünya Radyo İletişimcileri Konfesransı'nda
alınan karar gereğince uluslararası mors alfabesi bilmek zorunlu
olmaktan
çıktı.
Günümüzde amatör ve
askeri radyoculardan yarı otomatik ve
tam otomatik cihazlar sayesinde dakikada 40 kelime anlayan cihazlar
yapılmıştır. Bu cihazlara "bugs" yani Türkçe'siyle "böcek"
adı veriliyor.